İstanbul Eminönü iskelesinde geçtiğimiz Ocak ayında 40 günlük bebeğini denize atan Fatma Karataş ve gayriresmi eşinin yargılandığı davada, mahkeme heyeti, tüm araştırmalarına rağmen cesedi bulunamayan Tuğçe bebek için yeni bir adım attı. Heyet, İstanbul’daki bütün Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak, olay tarihi ve takip eden günlerde denizden çıkarılmış yeni doğmuş bir bebekle ilgili soruşturmalarının olup olmadığının sorulmasına karar verdi.

Geçtiğimiz yıl Ocak ayında Eminönü’nde 40 günlük bebeğini denize atan anne Fatma Karataş ve gayriresmi eşi Mustafa Teneke’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmalarına devam edildi.

İstanbul 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Fatma Karataş cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Mustafa Teneke duruşmaya katılmadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına bir avukat da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmanın başlamasıyla birlikte tanık ifadelerine geçildi. Bebeğin denize atıldığı Bursa Deniz Otobüsleri İskelesinde Özel Güvenlik Görevlisi olarak çalışan Hasan Çıtak, tanık olarak alınan ifadesinde, olay gününü anlattı. Tanık Çıtak, “ Olay günü gece vardiyasındaydım. Sabah saat 6.30 sıralarında ofis camından dışarı baktığımda sanık kadını elinde bir pusetle dışarıda sağa sola yürürken gördüm. Hava soğuktu, kadının üşüdüğünü ve bebeğini emzirmek isteyebileceğini düşündüm. Onu kapalı alana davet etmek için bir iki dakika sonra dışarı çıktım. Çıktığımda kadını göremedim. BUDO’nun 50-60 metre ötesinde Üsküdar iskelesi vardı ancak o kadar sürede oraya gidemeyeceğini düşündüm. Bu nedenle içerdeki camdan arka tarafı gören yere baktım. Kadın, alacakaranlıkta suyun yanındaydı” dedi.

“Bana ‘Bebeğim ölü doğdu’ dedi”

Sanık Karataş’ı elindeki şeyi suya atarken gördüğünü söyleyen tanık Çıtak, “Elindeki pusette bebek olup olmadığını görmedim. Ağlama sesi de duymadım. Attığı pusetin bir ucu havada bir ucu suda batar vaziyetteydi. Sonra kadın suyun kenarına oturdu. Direkt kadının yanına gittim. Kadına ‘Denize ne atın?’ diye sordum. Bana 3-4 gün önce doğum yaptığını, bebeğinin ölü doğduğunu, bu nedenle kafayı yediğini ve eşyalarını denize attığını söyledi. Tekrar gidip baktığımda attığı şey tamamen batmıştı. Geri döndüğümde ise kadın gitmişti. Kadının hareketlerinin tutarsız olmasından dolayı vardiyam bitince eve gittim, polise haber vermedim. Akşam tekrar işe geldiğimde kadınla birkaç polisi iskelede gördüm. Polisler bana olayı sordu. Karakola gidip ifade verdim” diye konuştu.

Mahkeme başkanı sanık Fatma Karataş’a tanık Çıtak’ı göstererek “Bu adamı olay yerinde gördün mü? Seninle konuştu mu?” diye sordu. Sanık Karataş, tanığı gördüğünü ancak tanığın kendisine ne sorduğunu hatırlamadığını söyledi.

Diğer başsavcılıklara yazı yazılacak

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Karataş’ın 16 Ekim 2017 tarihinde Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek akıl sağlığına ilişkin rapor aldırılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetki alanı dışındaki Bakırköy, Küçükçekmece, Büyükçekmece, İstanbul Anadolu ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazı yazılarak, dava konusu olayın suç tarihi olan 24 Ocak 2017 tarihi ve bu tarihi takip eden günlerde denizden çıkarılmış yeni doğmuş bir bebekle ilgili soruşturmalarının olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları, Tuğçe adlı bir bebek sahibi oldukları anlatılmıştı. Şüpheli Mustafa Teneke’nin sabit iş sahibi olmadığı ve günlük kazandığı paralarla geçimini sağladığı, olay günü şüpheli Fatma Karataş’ın bebeğin bakımı için Mustafa Teneke’den para istediği anlatılan iddianamede, bunun üzerine çiftin arasında kavga çıktığına değinilmişti.

İddianamede, Fatma Karataş’ın kavgadan bir süre sonra evden çıkarak, tüm gece sokaklarda dolaştığı, 24 Ocak 2017 saat 06.25 sıralarında Eminönü’nde bulunan Bursa Deniz Otobüsleri İskelesi kenarında giderek kucağındaki Tuğçe bebeği denize attığı ve olayın ardından sokaklarda dolaşmaya devam ettiği belirtilmişti. İddianamede, Fatma Karataş’ın daha sonra karakola giderek çocuğunu denize attığını söylediği anlatılmıştı. İddianamede şüphelilerin, “Alt soydan akrabayı kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
Kaynak: iha